Aşkın nasıl ve ne zaman geleceği belli olmazdı.
Bazılarına doğru zamanda güzel bir aşk gelirdi; cesur olan bu aşkın peşinden koşar, duygularının arkasında durur, her şeyi göze alırdı. Korkak olan ise, bu aşkı kaçırır, ömür boyu pişmanlık yaşardı.
Peki ya bu aşk, en yanlış zamanda geldiyse? Yine cesur davranılmalı mıydı yoksa bir korkak gibi kaçılmalı mıydı?
Derya, sevgisiz bir anne babanın elinde büyümüş bir genç kızdı. Babası için işi, annesi için abisi önemliydi. Bir tek abisi kendisine önem veriyordu ancak bu da yetersiz kalıyordu.
Yaşadığı hayat yeterince zor değilmiş gibi, babasının kendisini para için sevmediği, hatta nefret ettiği bir adamla zorla evlendirmesi, buna tuz biber olmuştu.
Kendisine takık olan adamdan kaçtığı yerde bulduğu tutkulu hisler ise, hem pişmanlığı hem de mutluluğu aynı anda hissetmesine neden olmuştu.