Şiş-MAN (TAMAMLANDI)
  • Reads 413,420
  • Votes 27,203
  • Parts 90
  • Reads 413,420
  • Votes 27,203
  • Parts 90
Complete, First published Sep 08, 2015
Ekmek de anne şefkati, kebap da babamın sıcaklığını...
Künefe benim bebeğim. Bir de kaymağı varsa üzerinde durun ben bir dua ritüeli yapıp geleyim.
Mutluluk zor değil. En yakın restorana gideyim. Bir buçuk İskender üzerine de kaymaklı bir künefe yerim dünyaları bana vermeseniz de olur...
Sıfır beden olmayı biz de bilirdik lakin gerek yok.
AA! Unutmadan!
Müzik dediniz mi akla ilk ben gelirim..
Mesela; Fırından yeni çıkan baklava tepsisinin üzerine döküldüğünde şerbetin çıkardığı sesi mesela çok severim. O sesi dinleyerek huzur bulurum. Tüm baklavalı erkeklerde benim bebeğim. Ne var be! Kemiklerimiz iri diye baklavalı erkekleri sevmeyelim mi? En çok biz sevelim. Kışın bana sarıldığında benimle ısınacak o adam. Benim hamarat ellerim sayesinde adam gibi yemekler yiyecek
Biz şişmanız ama en önemlisi biz de kadınız.
Kıvrımlarımız da var sadece biraz daha dolgun kıvrımlar...
Östrojen derseniz en alası biz de var.
Biz daracık kabinlerde kendimize küçük gelen kıyafeti giymek için terler döken, zorluğu seven kadınlarız. Biz kendimize uygun kıyafeti bulabilmek için şehrin alışveriş mağazalarını fetheden araştırmacı kadınlarız.
O yüzden bizi sevin! Bizi koruyun!
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Şiş-MAN (TAMAMLANDI) to your library and receive updates
or
#1yemek
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
41 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
ÇIKMAZ SOKAK  cover
Gece Yarısı Valsi cover
Melez Kız ~Son Mühür~ cover
SARRAF cover
İMDADIM cover
Kül Piresi cover
itiraz / bxb cover
SAMHAİN cover
AİLE 2 PAPATYA (Düzenleniyor) cover

GECENİN İZİ

41 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....