''Oysa gece sonsuz,soluksuz bir evrendi kitaplarda."
'Evrim simsiyah geceye yürüyordu,köşe başı tinercisi Mazlum ve Kaypak Cengiz'in fit kafalarını saymazsak boşluktaydı sokak.
Yürüdükçe yaklaşıyor,yaklaştıkça koşuyordu.Loş mavi,kırmızı,mor aydınlatılmış bir binaya takıldı gözleri .Yok henüz gelmemişti Azraili (!)
Bir yanılmamıydı arkasındaki,döndü ve evet o da Evrim'di .Oğuz Atay'ın Olric'i gibi olabilir miydi ? Ama Olric itaatkardı ,peki ya kendi sureti ?
Eşruhun sana oyunlar oynar demişti uzman doktoru ama cinayet zamanı Eşruhun Eşzamanı gibiydi ve cinayet ölümü sıradanlıktan kurtarıyordu !
Tıpkı onun geçmişini geleceğinde yaşatması gibi ...'
"GÜÇ ,YERİNDE KULLANILMAZSA SONU YA TIMARHANE YA ÖLÜMDÜR "
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."