Bir Güz Masalı
  • Membaca 491
  • Suara 85
  • Bagian 6
  • Membaca 491
  • Suara 85
  • Bagian 6
Sedang dalam proses, Awal publikasi Sep 14, 2015
1215 yılında yaşayan, düşmeyen son West Krallığı'nı yöneten son Kraliçe adayı Meredith West, başka bir Kral ile evlenmekten, adına yazılan kaderinden kaçmak için bir büyücüyle anlaştı. Bu, sadık atıyla birlikte kaderlerini tamamıyla değiştirmesine neden oldu ve birden bire kendilerini 800 yıl gelecekte, 2015 yılının Kasım ayında buldular.
Karşılaştığı her genç birer Prens'ti. Özellikle evinde kaldığı ve iki ay boyunca bu evde yaşamaya çalışmak zorunda olduğu Cameron North bile. Cameron, onu sadece bir şartla evine aldı.Bu şart, ikisinin daha çok birlikte olmasını sağladı. Modern zamanın prensi ve orta çağın prensesi, sonsuza kadar birlikte olabilecek miydi?

"Mavi gökyüzü uçsuz bucaksızdı. Nefesi ise nefesimden kalandı.
Bu yüzden o benim dünyamın prensi, ben onun kız arkadaşıydım."


Kapak ; dontgorainbow'a aittir, ben onu yerim.

Tüm hakları saklıdır.
Seluruh Hak Cipta Dilindungi Undang-Undang
Daftar untuk menambahkan Bir Güz Masalı ke perpustakaan Anda dan menerima pembaruan
atau
Panduan Muatan
anda mungkin juga menyukai
anda mungkin juga menyukai
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
Rus mafyası / Yarı Texting  cover
ALDATMA +18 cover
Güneş Çiçeği | yarı texting 𓍯𓂃 cover
BERDEL (+18) cover
Acımasız Mafya 18+ cover
Babacık'ın Minik'i cover
KÖYLÜ GENÇLER (+18) cover
Takıntı cover
(+18)Seks Hikayeleri cover

Lafügüzaf

26 Bagian Sedang dalam proses

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.