FAKAT BİR DAKİKA SONRA
  • Reads 68
  • Votes 10
  • Parts 2
  • Reads 68
  • Votes 10
  • Parts 2
Ongoing, First published Sep 15, 2015
Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir.Evet az önce size basit bir cümle ile depremi anlatmaya çalıştım eminim bir çoğunuzun kafasında bir şeyler belirmiştir bu tanımı okuduktan sonra .Fakat asıl soru şu gerçekten yaşamakta anlatmak kadar basit mi ?
  Bu  'doğal afet ' diye adlandırılan korkunç olay kimilerini işinin başında , kimilerini sevdiğinin  yanında , kimilerini ise  henüz anne karnında  iken yakalıyor bir dakika öncesine kadar her şey yolunda , fakat bir dakika sonra.Sert bir sarsıntı ,ardı ardına gelen çığlıklar, geride kalanlar, yaralı devam edenler, yıkılan hayaller, yok olan hayatlar.Bu olaylar silsilesi sizin bu satırları okumak için harcadığınız vakitlerden çok daha kısa, bir çoğumuzun yaşamaktan korktuğu ya da yaşamak zorunda kaldığı için kendini şanssız hissettiği olaylardan çok  daha korkunç.Her şey bir dakika öncesine kadar yolunda,fakat bir dakika sonra...
All Rights Reserved
Sign up to add FAKAT BİR DAKİKA SONRA to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
83 parts Ongoing
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
GECENİN İZİ by hisssizyazar
26 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
Kara Gül  cover
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK cover
Mafya Bey'im/Texting✔️ cover
GECENİN İZİ cover
Lavin cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
SARKAÇ cover
Fındık Tarlası cover
Kocamın Patronu cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover

Kara Gül

47 parts Ongoing

BERDEL. . . Hikayede cinsel ve yetişkin içerik, küfür, dövüş ve bol bol klişe sahneleri vardır. Bunu bilerek okuyun lütfen, sebebsiz linç yemek istemiyorum. Bölüm sayısı sizi korkutmasın, bölümler kısadır. . 17.05.2024✨ . (8) yaş farkı vardır. . . "Çünkü sevdalandım lan." diyerek avucunu iki kere, sertçe göğüsüne vurdu. "Tutuldum ben sana. Görmez misin." aramızdaki mesafe uzak gelmiş olacak ki, bir adım attı "Çawreşamın." dedi kısık sesle. Gözleri, ona acımam için yalvarıyordu. "Allah şahidim olsun ki, sana duyduğum hisleri hiç bir kadına hisetmedim." ellerini iki yana açtı "Şu gökyüzü, şu yağmur şahidim olsun ki, ben sana aşığım Helin." . . TÜM HAKLAR BANA AİTTİR. KENDİ KURGUMDUR. (Ç)ALINMA SÖZ KONUSU DAHİ OLAMAZ.