Karanlık sadece siyahtan mı ibaretti onun için kesinlikle hayır. Karanlık onun için siyahtan öte dipsiz bir kuyunun içine düşmekti. Hayat gerçekleriyle adaletsiz kirli ve her türlü pis işlerle doluydu. O karanlığın içinde beyaz bir nokta gördüysen şanslıydın ama eğer aydınlığa kavuşmak isterken dipsiz kuyun içinde yol almaya başladığındaysa artık kurtuluşun yoktu. Tek bir seçim hakkın vardı. Aydınlık mı yoksa dipsiz bir kuyunun içinde karanlığa yol almakmıydı. O seçmişti istemeden kalbini dinleyerek karanlığı seçmişti ve kalbi artık başkasına aitti. İnanmıyordu ve aşık olmuştu istemeden. İlk kitap yazışım hatalarım varsa söyleyin ve eleştiriye açığım ama saygı çerçevisinde. Teşekkürler :)