Kendini dedikodu yapmakdan alıkoyamayan bir kızın hikayesi !
En başta her şey normaldi sedece ufak çapda eğleniyordu kendi hayal -daha doğrusu dedikodu - dünyasında. İnsanlara lakap takıyor , duyduğu en ufak şeyleri kocaman büyütüp , oturduğu tüm apartmana , apartmanıda geçtim mahalleye yayıyordu. İnan ki kimse onunla düşman olmak istemiyordu. Ama o aslında çok masum olduğunu düşüyordu ! Bunları sadece eğlenmek için yapıyordu. Ve şu ana kadar heyşey tam tıkırında ilerliyordu !
Ama ya sonra işler sarpa sararsa ? Ya dedikoduları asılsız çıkıp bu olay bir yalancı çoban hikayesine dönerse ? Ya artık olayın tadı kaçarsa ve o çok sevdiği mahallesinden taşınmak zorunda kalırsa ? Ya bundan sonra kimse , en yakın arkadaşı bile , ve yahut ailesi bile ona inanmamaya başlarsa ?
Onuda geçtim ; ya aşık olursa ?
Yeri gelecek güleceğiz, yeri gelecek ağlayacağız , yeri gelecek güveneceğiz , yeri gelecek sarsılacağız ....
Bu onun hikayesi , bu DEDİKODUCU'nun hikayesi !
Hayata dair hatırladığım ilk andaydım.
Yine aynı evin bahçesinde eli yüzü toprak içinde kalmış ben ve karşımda onun ne kadar zaman geçerse geçsin çözemeyeceğim bakışları.
"Dönmüşsün."
İki yıl sonra karşımda onu böyle görmek her şey tamamlandı hissi vermişti.
Ya da her şey asıl şimdi yarımdı ve yeni başlıyordu.
"Döndüm."