Karanlığı hiç sevmem ben.Tüm farklılıkları içine çeker,sindirir. Göz bebeklerim , en ufak bir farklılığı görmek için daha da açılır. İşte tam o an da mücadelem başlar.Bizim hayatımız , karanlığın ruhumuzu ele geçirmemesi için verdiğimiz mücadeleyle geçiyor. İnsanlık tarihinin en büyük çığlığı bizimki. Duymak istemediler, istemediniz. Aşka karşı gelebilir misiniz? Günlerce, en ufak bir umut için benliğiniz parçalanana kadar yürüyebilir misiniz? Bir yanınız haykırmak isterken , son nefesinizi verdiniz mi hiç? Peki bir günahkarı , bir ibneyi (!) , bir rengi, bir aşkı ,bir masumiyeti, bir direnişi , bir gayi tanımak istemez misiniz?
Güneşlerini ,bulmak için yola çıkmışlardı. Güneş oldular, dağıttılar karanlığı .Üç yakın arkadaşın direnişine tanık olacaksınız. Aşkı birde onlardan dinleyin. Bilmediğiniz bir dünyaya hoş geldiniz.
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun.
Bir de yeni okuyanlar için kitap olma ihtimali vardır. Şimdiden söylemek istiyorum.
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum...
"1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak sanması ile gideceksin."
Bunu diyen bir ağaya ne kadar güvenilir ki
Sevgiyi hiç tatmamış bir kız esir olduğu bir ağaya aşık olabilecek mi...
Kalbi kırıklarla dolu 22 yaşında genç bir kız ve Mardin'in aşiret ağası.
Berdele kurban gitmiş iki genç, iki deli yürek...
Her genç kızın hayaliydi beyaz atlı prens, peki ya bu sadece hayallerden ibaret ise.
Kuma kitabı değildir...
6 Eylül 2021
Telif hakları kesinlikle saklıdır.