Ne diyebilirdim? İkinci kez aşık olmaktan korkan ikimiz, birbirimize deli gibi bir şeyler hissetsek de böyle olmazdı. "Yaşı umursuyorsun o zaman," dedim ona küçük bir bakış atarak. Gözlerini devirdiğini gördüm. Derin bir iç çekmeden edemedim. Eskiler, peşimizdeydi. "Aşk umursama eylemidir." Söylediği şey üstüne ona baktım. Önüme dönerek kendi kendime güldüm. Söylediği şey çok, çok güzel bir şeydi ama anlamamış gibi yapmak daha iyiydi. "Umursama eylemiyse, en ufak sorunları da umursarsın. Yaş farkını da umursuyorsundur, eminim." "Yaş farkı umurumda değil," dedi elimi sıcacık elleri arasına hapsederken. "Ben seni seviyorum, ikinci bir şansı her aşk hak eder." İçimden gelen bir gülümsemeyle ona baktım. Dudaklarıma yaklaştığı sırada aramıza işaret parmağımı koydum. "Ama her şeyi umursamak konusunda bir şey demedin," dedim dudak bükerek. Kafasını onaylamazca sallayıp, güldü. "Seni, sevgini ve bizi umursamaktan bahsediyorum, velet," dedi sırıtırken. Bende sırıttım ve parmağımı indirip elimi boynuna yerleştirdim. ⋰⋱⋰⋱⋰⋱ Bu, sadece onların hikayesi değildi. İkinci bir şansı hak eden tüm aşkların hikayesiydi. Aden ve Meyra, aşka ikinci bir şansı vermekten korkmayan bir kahraman ve bir veletti. Ώ Copyright © Tüm Hakları SaklıdırAll Rights Reserved
1 part