Derindeydi genç ruh ... Fazla derinde... O ana dek elindeki hiçbir şey yoktu. Belki elindeki tek mucize "hissizlik" kuramıydı. Hiçbir şey hissetmezken kendine zarar vermesi hoşuna gidiyordu. Dediğim gibi; hissizlik onun için bir mucizeydi. O bir sadistti... Genç ruh kafesinde minik bir kuş edasıyla çırpınırken başı fazlasıyla zonkluyordu . Içinde bir savaş veriyordu. Ölüm...Ölüm zaten kaosun habercisi değil miydi ? Genç kız hiçbir zaman ölümü hayal etmemişti . O hissedene kadar yaşayacaktı. Çünkü ; O ruh hastasıydı; ruhuna aşık bir kız ... O ölümsüzdü; tıpkı melekler gibi... O kutup yıldızıydı; karanlıktaki mucize... O insanlığın keşfedemediği kusursuz RUH... Ta ki ; AVCI onu buluncaya dek ...