Arkadaşlığın tek bir tanımı yoktur. Arkadaşlık dostluk, arkadaşlık kardeşlik, arkadaşlık bir elmanın iki yarısı olmak demektir. İnsanoğlu hayatı boyunca birçok zorluk atlatır. İnsanın her günü günlük güneşlik değildir. Yaşadığımız şu koskoca ömürde bazen mutlu bazen mutsuz günlerimiz olur.
Her insan zor gününde omzunda ağlayabileceği, elinden tutabileceği bir dosta ihtiyaç duyar. Çünkü kişiyi en iyi anlayan insan dostudur. Sığınabileceği bir dostu olmayanlar bunun eksikliğini fazlasıyla hisseder. Önemli olan gerçek anlamda bir dosta sahip olabilmektir. Gerçek dost sadece iyi günde değil, zor günde de sizin yanınızda olur. Sadece sizinle birlikte gülmez aynı zamanda sizinle birlikte ağlar da.
Gerçek arkadaş, kötü zamanında sana nasihat veren değil, kafana oklavayla geçirip "Ne yapıyorsun sen gerizekalı? Adam ol, ikinciyi yersin." diyendir. Gerçek arkadaş seninle yeri geldiğinde salya sümük ağlayıp, yeri geldiğinde karnı çatlayana kadar hömkürerek gülendir. İğrenç esprilerinde seni dövmek için kovalayan, başına bir bela geldiğinde seni arkasında tutup öne atılan.
Gerçek arkadaş, sonsuzdur. Kaybolmaz, gitmez. Her zaman yanında olduğunu bildiğin kişidir. 7 kişi olarak nereye kadar gidebilirdik? Hayatımızın sonuna kadar beraber olabilir miydik? Arkadaşlık tanımında da bu yer almıyor mu zaten?
Evet, kesinlikle öyle. Biz asla pes etmezdik.
Çünkü biz... Her ne olursa olsun, üstesinden gelirdik.
Sırf kuzeni için Mardin'in Acımasız ağasına kurban edilen Larin...
Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
Kuma yoktur!
Bol bol +18 sahneleri olacaktır!
Bunları dikkate alarak okursanız çok
sevinirim canlarım:)
Kıskançlık bol bol vardır!