GÜCENİK
  • Reads 785,708
  • Votes 47,791
  • Parts 62
  • Reads 785,708
  • Votes 47,791
  • Parts 62
Complete, First published Sep 22, 2015
Ben cenaze töreni boyunca mezara bakıp belirsiz düşüncelerimde boğulurken, pek sevgili kayın validemin nasırlaşmış elleri ile boğazıma yapışıp acısını hafifletme isteği ile sıraladığı suçlamaları hissizce dinledim. 

"Hep senin yüzünden, oğlum senin yüzünden canına kıydı."

 Sessiz kaldım, yapmak istediğini yapabileceğini göstermek amacı ile çırpınmadım bile, nefesim kesilene kadar sıktı boğazımı da nefessiz kalan ben, kolumu kaldırıp müdahale bile etmedim, edemedim. Ama  tepkisizliğimin sebebi ne anne olmasıydı ne de onun acısına kimsenin acısının yaklaşamayacağını bilmemdi.  Tepkisiz kaldım zira kendi ailem de dahil şu anda, bu mezarda bulunan herkes hatta burada bulunmayanlar dahi bu ölümden zaten beni sorumlu tutuyordu. Tepkisizdim belki de haklılık payları vardı ve ben de bu durumu çoktan kabullenmiştim. 

Neden mi? 

Eşimin Facebook hesabında, intihar etmeden önce durum güncellenmesinde  paylaştığı yazı, hakkımda  yargısız infaz hükümlerini işleterek kanaatin oluşmasına sebep oldu.     

Peki eşim ne mi düşünüyordu: ''Hayatımın anlamı olan kadın, eşim, karım şu kısa hayatımdaki hem en temiz sayfam hem de en utanç  tablomsun! Beni istemediğim bir adam, bir cani yaptın şimdi de sen yaşa bu vicdan azabı ile, şimdi de sen hisset, insanın kendisinden iğrenmesi ne demekmiş, her şeyin sorumlusu sensin, yaptığım ve yapacağım her şeyin SORUMLUSU SEN, hoşça kal...''
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add GÜCENİK to your library and receive updates
or
#54ask
Content Guidelines
You may also like
EFTELYA  by ecrinntahmaz
10 parts Ongoing
Ben Çicek Ersöz. Az önce öğrendiğim gerçekle birlikte başımın dönemesi artmış, gözlerim çoktan kararmaya başlamıştı. Ruhumda, bedenim gibi bu iki masa arasında sıkışmıştı. Kapkaranlık odada telefonumun ışığıyla aydınlattığım elimdeki kağıt parmaklarımın arasından çoktan düşmüştü bile. Peki bu gerçeği dışarıda beni bekleyenlere nasıl söyletecektim? Nergis, Bahar, Doruk, Koral, Hazal, Koray, Maya, Çağlar, Altay, Dicle ve Yamaç... Bizden gizlenen sırlar üzerine kader bizi bir araya getirmişti. Ortada bir gizem vardı ve çoğumuz bu gizemi çözebilmek için hayyallerinden vazgeçmişti. Kimimizin ise hayal bile kuramadan ona çizilen yolda ilerlemekten başka bir çaresi olmadığına inandırılmıştı. Ama her ne kadar o yalları farklı sonuçlara çıkarmak isteselerde hepimizin yolları aynı kapıya çıkmıştı. Bu büyük sırra. Şuan dışarıda hepsi beni bekliyorlardı ve benimle birlikte öğrendiğim bu sırrı. Daha kendi üzerimden atamadığım bu ağır sırrı onlara söylediğimde her şeyin değişeceğini biliyordum. Bir daha asla geri dönüşü olmayan vedalar yaşayacağımızı da. Tek emin olduğum şey, hiç birimizin bize bunları yaşantanların yanlarına kâr bırakmayacağımız olurken, asıl acı gerçekle daha yüzleşmemiştim bile. O an bunu bilmiyordum ama bizden gizlenilen sır sadece bu değildi ve bunun yükünü kaldıramayan ben, diğerlerinin altına ezilmeye çoktan mahkumdum. Tıpkı her çiceğin bir gün solmaya mahkum olduğu gibi... Bu hikaye, bir çiçeğin Eftelya oluş hikayesi. Bu hikaye, güneşe muhtaç bıraklıp, gecenin karanlığına mahkum edilen herkesin hikayesi... Saklanan sırları, çözülemeyen gizemleri ve aşkı, en derinden hissetmeye hazır mısınız? "Çölün ortasında açan eftelya kadar naifsin, ama o eftelyanın her yeri dikenli olucak kadar da zalimsin..."
GECENİN İZİ by hisssizyazar
33 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
ÇİÇEĞİM (Sevdalı Adamlar 2) cover
Sadece Arkadaşız  cover
Kocamın Patronu (Tamamlandı) cover
EFTELYA  cover
SARRAF cover
GECENİN İZİ cover
KIRIK AYNA cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
ŞAHİN BEY cover
Sabah Yıldızı cover

ÇİÇEĞİM (Sevdalı Adamlar 2)

32 parts Complete

Tanıtım... Bir adam ki sevdiği kız uğruna tüm tabularını yıkmış. Bir kız ki tek bir bakışı koca adamı yakıp kavurmuş. Bu aşk hikayesi değil. Bu bir sevda hikayesi. Bu, kocaman bedeninde çocuk gibi, yaralı bir kalp taşıyan Devran ve sessiz, narin Çiçeğin hikayesi. ... Aldı sazı eline adam. Sessiz, sakin evinde yankılandı bağlamanın sesi. Vurdukça vurdu tellerine ama dilinden dökülmedi tek bir kelime. Yüreği kan ağlarken sustu dili. Aklı, kalbi tek bir ismi haykırırken sadece bağlamanın tellerine vurdu. Ah nasıl da yanıyordu kalbi, bir ufacık kız uğruna. Dudaklarında acı ama aynı zamanda güzel bir tebessüm yer ederken hislerinin tercümanı oldu saz. Dudaklarından Neşet babanın bir sozu dökülü verdi aniden. "Biz sevmekle yükümlüyüz. Kavuşmak mı? Onu ALLAH bilir. "