Kaçıranlar için hayatımı yeni gelen detaylarla şöyle bir özet geçiyorum;
En yakın arkadaşımın doğum günü partisinde içkiyi fazla kaçırdığım bir anda, telefonuma gelen mesajla mekânı terk etmiştim. Sinirimi baskı altına alamadan nişanlımın yanına gitmiş, onunla edebileceğim en sert kavgalardan birini etmiştim. Tam bu sırada olayın şiddeti ne kadarsa artık, Korkut adlı tamamen yabancı biri nişanlımla yüksek ihtimal benim yüzümden kavga etmiş, beni de oradan alıp götürmüştü. Çok sinirlenmiş, biraz da mahvolmuş bir halde nişan yüzüğümü gölün sularına, kendimi de Korkut'un kollarına atmıştım ve bum, bir anda sabah olmuştu.
İşin daha da komik tarafı sanki bunları yaşayan ben değilmişim gibi dün geceyle ilgili hiç bir şey hatırlamıyordum. Mete tartışmamızın sebebiyle ilgili yalan söylüyordu. Korkut doğru dürüst hiç bir şey anlatmıyordu ve açıkçası, beni çok iyi tanıyormuş gibi konuşuyordu. Onda böylesine tanıdık gelen neyin olduğunu bile çözemiyordum. Sanki... Tek gecelik bir ilişkiden çok, onu uzun zamandır tanıyor gibiydim.
Ah, tabi bir de on beş gün sonra düğünüm vardı !
Keşke tüm bunları “Sarhoştum, hatırlamıyorum.” diyerek geçiştirebilseydim. Ama maalesef, olanlar bundan çok daha karışık, çok daha acımasızdı.