"Karanlığın içinde seni sevmek istedim."
Yaşa, sev, vazgeçme.
Yaşadım, sevdim ve vazgeçmedim.
Sonuç ne mi oldu?
Koca bir hiç.
Kaybettim.
Her zaman ki gibi hep kaybeden oldum.
Bu kurgu; kızgınlığı anlatıyor biraz.
Kızgınlık, anneye 1 saniye sürerken; babanın bir kızım, demesiyle geçer.
Bir arkadaşa bazen yıllar sürebilirken dostunun bir gülüşüne bakar.
Sevgili mi?
Onu henüz pek tecrübe edindiğim söylenemez.
Beni bırakıp giderken yüreğimi de alıp gitti, ona olan kızgınlığımı bile aldı.
Ve bazı geceler, ölmeyi diledim.
Sadece dileyebildim ölmeye cesaretim de olmadı hiçbir zaman.
Bu kurgu; psikoloji içeriyor.
Nevrotik ve Psikotik başlıkları altında 2 hastalık yalnızca.
Birini giderek hayal alemine sürüklerken diğerini içten içe öldüren.
Bu kurgu, aşkı, acıyı, mutluluğu üzüntüyü, hayatımızı ve hayallerimizi anlatıyor.
Bu kurgu; aşırı dostluk eğlencesi içerir.
Eda, Nesime, Şura, Özde ve Mücahit'e ithafen yazılmaya başlamıştır.
Şimdi,
Cesaretiniz var mı okumaya? :)
30.05.16
|| Mardin'den Kaçış Serisi: I ||
* Kurgu ve isimler değiştirildi.
"Bazen evler, dört duvar olmaz."
Kadın küçücüktü fakat adamın kalbinde adamdan bile daha daha büyük bir yer kaplamıştı.
Bunu kabul edemiyordu adam. Kırıyordu döküyordu ama bunu kabul edecek kadar cesareti yoktu.
Çünkü karşısında gördüğü küçücük kızı hayatına alırsa onun tüm masumiyetini, içinde sönmeyen ateşle yakacaktı.
* Cinsel içerikli sahneler vardır.
*Kapak tasarım şahsıma aittir *