Şeytanın cennetten kovulmadan önceki ismiydi lucifer henüz Adem ve Havva yaratılmamışken. Tanrı' nın en çok sevdiği en gözde meleğiydi, favorisiydi. Şeytan, önceleri Tanrı' nın yaratmış olduğu parlak ve öncü meleklerden biriydi. Tanrı' nın melekler ordusunda çok önemli bir yeri ve görevi vardı. Öyle ki luciferin anlamı light-bearer yani ışığı getiren ve morning star-venüs yani sabah yıldızıydı.
''..güzellerin ve bilgelerin en mükemmeliydin. Eden'de, Tanrı'nın bahçesindeydin. Giysilerin hep güzel taşlarla - yakut, zümrüt, aytaşı, beril, onix, safir, turkuazla - ve altın işlemelerle süslüydü. Bunlar sana sen yaratıldığın gün verildi. Seni kudretinle ve gücünle bekçim yaptım. Tanrının kutsal dağına gidebiliyor ve ateş tarlalarında yürüyebiliyordun. Yaptıklarından tamamen muaf tutulurdun ta ki için kötülükle dolana dek. Bu varlık içinde bile daha büyük şiddet yarattın ve günahkar oldun. Seni tanrının dağından men ettim ve seni bekçilik ettiğin ateş tarlalarından sürgün ettim. Güzelliğin yüzünden için kibirle doldu ve bilgeliğini kendi ünün için harcadın. Seni içine hapsettiğim ateşle beraber dünyaya attım. Seni takip edenlerle beraber sonunuz ateşler içinde küle dönecek. Çok feci bir sona geldin.''
Kaderin bana oynadığı o cilveli oyundu karnımdaki bağ.
İki krallığın acımasız savaşının ortasında kalmış hamile bir kadın mı?
Ondan hamileydim ve daha onun kim olduğunu bile bilmeden...
Kehanet gercekleşmişti, iki krallığın efendisi bir Vampir Prensesinin karnında can bulmuştu.
" bağ yeniden yazılıyor saygılarımı sunarım:)"
" bu kitapta +18 sahneler olacaktır"