Hani hatırlatmasın seninle geceleri sabahlara kadar konuşurduk. Havadan, sudan, şağdan, soldan hep konuşurduk. Sen sonra derdin bana biz neden böyle saçma şeyler konuşuyoruz diye. Oysa sadece ben senin sesini dinlemek için konuşuyordum.
Sen gittin gideli bu şehirden, aşık olduğum şehire sığmaz oldum. Ne deniz kenarında oturduğum zaman dalgaların kayalara sarıldığı zaman kavuşma sesi huzur verdi. Ne de istanbul'un gece elmas madenine benzeyen görüntüsü şu daralan gönlüme huzur verdi.