TANITIM
Deniz ve Giray;
Onlar siyahlarından kurtulup beyaz olmak istiyorlardı. Ama unuttukları bir şey vardı ‘beyazın gölgesi de siyahtı’…
Biri diğerini siyahından, karanlığından kurtarmaya çalışırken kendi siyahını unuttu ve daha da karanlığa battı.
Onlar kendileri için değil, birbirleri için savaştı. Bu yolda kendilerini bile unuttular. Kendinden çok değer verdiğini kurtarmaya çalıştılar.
Belki de beyaz her zaman saflığı, masumluğu temsil etmezdi. Belki de beyaz siyahtan daha karanlıktı. Öyle olmasaydı karanlıktan çıkmaya çalışan beyaz, daha da siyahlaşır mıydı?
Onlar karanlıktan kurtulmaya çalışan ama daha da karanlığa gömülenlerdi. İkisi de karanlıktı…
Biri on beş yaşında insanlara olan güvenini kaybetmişti… Annesine olan güvenini bile. Sevgilisine sığınmıştı, ona tek değer veren olduğunu düşündüğü kişiye. Ama aralarında ona en az değeri verende oydu. Beyazı siyaha en sevdiği bulaştırmıştı…
Diğeri, küçük yaşta alışmıştı sevgisizliğe, güvensizliğe. Kimseden değer görememişti. Yurda bırakılmıştı en çok yardıma muhtaç zamanında. Oda siyaha orada bulaşmıştı. Tek yanında olduğunu düşündüğü kişiden...
İkisini de en çok değer verdiği karanlığa sürüklemişti. Onlarda birbirlerine tutunarak karanlıktan kurtulmaya çalışırken daha da karanlığa batmıştı.
Peki, kurtulabilecekler miydi? Yoksa hep beyazın gölgesindeki siyah olarak mı kalacaklardı?
❝Yüzünü çok sevdim, ödünç alabilir miyim?❞ dedim birden gözlerimi gözlerine dikip. Nasıl olsa bir daha karşılaşmamız pek mümkün değildi, hem bu fırsatı kaçıramazdım hem de bu cesareti bir daha bulamazdım. Ağzımdan çıkan kelimelerin anlamsızlığıyla gözlerini kırpıştırdı.
❝Anlayamadım?❞
❝Yüzün tam hayalimdeki gibi, bir günlüğüne modelim olur musun?❞
Uyarı: Küfür ve argo kelimeler içermektedir.
Bu kurgu tamamen hayal ürünüdür, gerçeklikle hiçbir bağlantısı yoktur.
Slow burn bir hikayedir.
Üniversite #1 / 16.11.2024