Bu gün gök çok hüzünlü idi. Bulutlar gözlerinde göz yaşı kalmaya na denk akşama kadar ağlamıştı. Bu deli yağmur insanların kalplerini temizlemese de etrafın kirini pasını almıştı. Bu gün beni eve hapseden ufak su tanecikleri boyundan büyük işlerde yapmıştı. Bodrumda yaşayan Fatma teyzeler in evini basmışlar eziyet etmişler sokakta ki el ele yürüyen sevgililerin üzerine yıldız gibi yağıp onları da mutlu etmişlerdi.
Akşama kadar camda yağmurun çifte standartını izlemiş idim insanlara karşı.
Tam hava düzeldi derken yağmur tekrar odamın camlarını dövmeye başlamış rüzgar yerde cansız yatan yaprakları harekete geçirmiş sağa sola savunurken bende buğulu camlara boş kalbimin yansımasını çiziyordum.
***
Hava eskiye nazaran ılıktı. Yollardaki su birikintileri dün yağan aşırı yağmurun hatırasıydı bize. İETT durağına geldiğimde gördüğüm kalabalık her sabah olduğu gibi yine öfkelendiriyordu beni. Neyse ki araç beklenilen den erken gelmişti. SankiGuinness uzmanları eşliğinde bir otobüse en fazla kişi binme rekorunu kırmak için uğraşıyorduk. Şükürler olsun ki binmiştim. İçer de erkekler aksam ki maçın analizini yaparken kızlar kulaklıkla müzik dinleme derdindeydi. Aracın içindeki bir tutam boşluğu gördüğümde oraya doğru gidip pozisyonu mu almıştım.
Kafa mı sağa çevirdiğim de uykulu halim yerini konser alanı na bırakmıştı. Kalp atışlarım hızlanmış içi ne bir damla soğuk su düştü. Bu duyguları daha önce yaşamıştım. İkinci kez de yaş attıran aynı kişi idi. Merdivenlerde ki adam şimdi yanı başım da duruyor parfüm kokusu koku alma duygularıma ufak bir ziyafet sunuyordu. Heyecandan ne yapacağı mı bilemedim. Tekrar oraya bakacak cesaret de bulamadım kendim de. Sustum sadece hissettim.
"Aşk için ölen aptallara değil
Aşk için yaşayan zeki insanlara..."
Tüm Hakları Saklıdır.®