Siyah duvarlar üstüme doğru geliyordu. Oturduğum yerde başımı ellerime almıştım. Bir güç sanki ayağa kalkmamam için kuvvet uyguluyordu. Nefesim kesiliyordu. Siyah duvarlar ne kadar yaklaştıkça ben de boğuluyordum. Az sonra arasında kalıp ezilicektim. Çığlıklarım, haykırışlarım bir türlü duyulmuyordu. Son bir derin nefes alıp güçlü çığlık attım.
Odamı hızlıca taradım. Hemen karşımdaki koltukta uyuya kalan Berk çığlığımla uyanmış, uyku sersemiyle bana doğru gelmişti.Yatağımın ucuna oturup beni kolları arasına almıştı. Bir yandan beni sakinleştirmek için elleri saçımı okşuyor bir yandan da sırtımı okşuyordu. "Bak ben burdayım, tamam mı? Korkma lütfen!"
Ağlamam iç çekişlere döndüğünde hangi ara boynuna doladığım kollarımı çözüp beni yavaşça yatağa yatırdı. Yorganı üstüme örtüp yanağımı öptü. "Ben burdayım uyu şimdi!"
Yataktan kalkarken bileğini tuttum. Gözlerimi açıp gözlerine baktım
"Benimle uyur musun?" Yorganı açıp kenarı kaydım. Kararsız bir şekilde bana bakarken "Korkuyorum!" dedim. O t-shirt'tünü çıkarırken arkamı döndüm. Açtığım yere gelip yorganı üstümüze örttü. Beni kolları arasına aldı, nedensizce güvende hissettiğim kollarına ve bana dönüp "Seninle uyurum!" sonra ekledi "Korktuğun için, ben varım!" Bende gülümseyip başımı arkaya çevirdim yanağını öpüp tekrar ettim "Korktuğum için, sen varsın!"
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."