Gözlerini sımsıkı yumup öfkenin kokusunu içine çekti kız. Kızgındı. Annesine, babasına, olmayan arkadaşlarına, herkese. Ama en çok da kendisine. En sevdiği kişi ellerinden kayıp gitmişti ve giderken kızın tüm hayatını da alıp götürmüştü. "Anka, seni küçük ucube. Gel bakalım buraya." Çocuk kahkaha attı. Kız derin bir nefes aldı ve yumruklarını sıktı. "Oo küçük fahişemiz sinirlendi galiba? Hı? Ne dersiniz arkadaşlar? Döver mi acaba beni?" Çocuk tekrar kahkaha attı. "Defol git başımdan!" Etrafında bir çember oluşturmuşlardı ve hiçbirinin bir yere gitmek gibi bir niyeti yok gibi görünüyordu. "Niye sinirleniyorsun ki? Gerçi pardon senden korkmam gerek. Sonuçta bir katilsin sen!" Çocuk kıza yaklaşıp gözlerini kısarak konuşmuştu. "Hayır onu ben öldürmedim!" Kız var gücüyle bağırırken söylediğine kendi bile inanmıyordu. Öldürmüştü. En sevdiğini. Onunla birlikte kendisini de öldürmüştü. Ruhu ölmüştü kızın. O artık masum Anka kuşu değildi. Son nefesini vermeyi bekleyen küçük bir ucubeydi.All Rights Reserved