Güz Sancısı (Beyzadeler Konağı)
  • Reads 1,010,832
  • Votes 67,067
  • Parts 83
  • Reads 1,010,832
  • Votes 67,067
  • Parts 83
Ongoing, First published Oct 10, 2015
Yaşamaya başladığı his karmaşası beraberinde bir sarsıntı ile geldi Yusuf'a. Bu o değildi. Başını daha da dikleştirip tek kaşını kaldırdı.
"Senin için hazırladığım sürprizi beğenmişsindir umarım. Malum gizlenmek beni epey uğraştırdı. Ama değdi. Ve yüzündeki ifade hiç ilgimi çekmiyor. Boşuna uğraşma gram acımadım sana"
Dilinde ki yükü kelimelerin sırtına sarıp bir bir gönderdi Yusuf. Yüzü kasılmış ve çatık kaşları sert havasını güçlendirmişti. Alnının ortasında o an beliren yatay çizgiler ise artık olan bitene tahammül etmekte güçlük çektiğini kanıtlar nitelikteydiler. 
Gülnihal ise akıl tutulması yaşıyordu. Nefreti, hayal kırıklığı, endişeleri, beklentileri ve benliği. Hepsi birer zırh kuşanıp üstüne gelen bir ordu halini almışlardı. Komutanları da şuan karşısın da kibir dağı gibi dikilen adamdı.
Tükenmişti artık.Tanzimle kıpırdayan dudaklarının arasında oldukça tok bir ses meydan buldu yeniden.
"Yüzüne tükürmek isterdim ama inan değmezsin"
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Güz Sancısı (Beyzadeler Konağı) to your library and receive updates
or
#9dua
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
33 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
AMED'İN MEZOPOTAMYASI  by mezopotamyali_yazar
54 parts Ongoing
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmıştı. Nefret dolu gözlerle de Evin'in gözlerinin içine bakmıştı. Evin onun düşmanıymışcasına ... Ki Evin, Kazım Ağa'nın düşmanı olmuştu da . Amcaoğlu Armanç kızı Berze'yi kaçırdığı için . Bu da ister istemez Kazım Ağa'nın dahada çok öfkelenmesine neden oluyordu. Evin'e ise bedel ödemek düşüyordu ... Kazım Ağa karşısında olan genç kızın yeğeni olduğunu unutarak ona düşman gözüyle bakıyordu. Saçlarından sürükleye sürükleye ... Evin ise daha fazla dayanamayıp küçük bir kız çocuğu misali sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı . Babası ve abisi saçlarını okşamaya bile kıyamazdı . Peki ya karşısındaki adam ??? O işte tam tersiydi ... Öz be öz dayısı olan Kazım Ağa hiç acımadan Amed sokaklarında saçlarından sürüklüyordu . Zagros konağına götürmek için... Evin'in , Zagros konağına gitmemek için yere düşüp yaralanmalarını umursamadan . Zagros konağının önüne gelmeleriylede Kazım Ağa , Evin'i bir paçavra misali avluya atmıştı. Evin'in bedeni soğuk zeminle buluşurkende yüzüne daha fazla darbe almamak için avuç içlerinden güç almıştı. Gözlerine iki çift siyah kunduranın belirmesiylede Evin yavaşça başını kaldırmıştı . Gördüğü iki çift gözlede utançla başını eğmişti . Amed Zagros... Kazım Ağa onu Amed'in ayaklarının önüne atmıştı. "" Armanç iti Berze'yi kaçırmış !!!"" Dedi Kazım Ağa . "" Berze'ye karşılık Evin !!!"" Dedi nefretle . KİTAP YAYINLAMA=21 TEMMUZ 2023 WATTPAD PLATFORMUNDA YAZILAN AMED'İN MEZOPOTAMYASI ADLI İLK VE TEK KİTAP!!!
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
Kara Gül  cover
AMED'İN MEZOPOTAMYASI  cover
Fındık Tarlası cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
SAKA VE SANRI cover
BUZ DAĞI (Gay) cover

GECENİN İZİ

33 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....