Kelepçeyi geçirmek için sıkıca kavradığı bileklerimin acısını kemiklerimde hissediyordum. Yine de ellerinden kurtulmak için büyük bir çaba sarf ediyordum. "Bıraksana be! Bırak!" Beni umursamayıp, soğuk kelepçeyi bileklerime taktı. Bunu yaparken, "Bakalım küçük hırsızımız kimmiş?" Diye söylendiğini duydum. Alayla güldüm. "Küçük olduğum için mi henüz beni içeri atamadınız?" Sırtım ona dönük olduğundan yüzünü göremiyor olsam da, bozulduğunu gerilen kaslarından anlamıştım. Bir iki saniye sonra yüzümdeki kar maskesi hiçte nazik olmayan bor şekilde çıkarılınca saçlarım omuzlarımın aşağısına döküldü. Hırsla beni kendine çevirince, oda bende şaşkınlıkla birbirimize bakakaldık. "Sen misin küçük hırsız?"
10.10.2015