Umutlar tükeniyor, yerini başka umutlar alıyordu. Ardından onlar da tükeniyordu. Hayat işte, bir umudunu paramparça ederken diğerini yeşertiyordu insanın içine ve kalp katlanıyordu. Yaralıydı çoğu insan. Herkesin yarası birbiri ile aynı olmazdı. Kimi aşktan alırdı yarasını, kimi aileden, kimi arkadaşlarından, kimiyse kitap cümlelerinden. Umutları da bu yönde gelişir, bu yönde tükenir ve tekrar doğardı. Aynı tırnak gibiydi, Umut. Hayat kestikçe, yeniden doğuyordu.
Benim de umutlarım vardı. Kökten sökülen ve yağmurla yeniden yeşeren umutlarım. Ruhumu yaralayan olaylar ise tek yönden olmamıştı. Birçok sebep kanatmıştı beni. Şimdiyse, en sonuncu sebebimin kollarında huzur arıyordum.
Kara hareleri beyaz tenimde gezerken gerilen vücudumu ondan gizlemeye çalışıyordum.Pek başarılı olduğum söylenemezdi.Acımasız ve sertti,bu beni korkutuyordu.Ki bence de ondan korkmalıydım.Kim olduğunu dahi bilmediğim,yüzünü sadece ikinci defa gördüğüm bir adamdı.
Yine,aynı hiç bozulmayan sert çehresiyle konuştu.Sesi boğuktu.
Hırıltılı nefes alışverişini duyuyordum.
"Bu vücudu hiç görmediğimi mi sanıyorsun?"
....
Küçük okurların dikkatine +18 sahneler vardır.Her şey hayal ürünüdür.Gerçeklikle bir alakası yoktur!