Okuldan dönmek her zaman günümü aydınlatan olay olmuştur . Her lise öğrencisi gibi okulun düşüncesi bile beni sinir eder . Öğrenmeyi sevmemekten dolayı değil , eğer öyle düşünüyorsanız . Biz gençler birbirimizden hiç haz etmeyiz , birirbirmizden kaçacak delik ararız . Ama bilirsiniz ya , okul . Ne kadar haz etmesem de tabiki de okulda başarılı olmaya çalışırım . Okula gider , diğerlerinin arasına karışmaya çalışırım . Tüm bunları yapıp ortalama derecede başarılı bir öğrenci olsam da her zaman içimde bir boşluk olmuştur . Öyle bir duygu ki sanki sürekli ne ismini , ne yüzünü , ne de şeklini belirleyemediğim bir şeye düşüyormuş gibi hissederdim . İşte o , hayatıma burda girdi . Bu içimdeki duyguyu anlamaya çalışırken birden yanımda belirdi . Ona orda olması için bir şey demememiştim , kendiliğinde gelmişti . Ve gitmemeye de niyetli görünüyordu . Benim için fark etmez diye düşünüyordum . Yanılmışım .
Yetişkin okurlar için uygundur!
Bir Mahalle Hikâyesi...
Çok daha fazlası...
✨
"Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı.
"Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi.
"Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?"
Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu.
"Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.