"Sonra?"
"Sonra.. Yağmurlar susardı. O giderdi. Hemde mahcup bir çocuk gibi...
İçimde kanayan, yoksul bir sonbaharla kalakalırdım..."
...
O, işini hakkıyla yapan bir cambazdı. Onun yürüyeceği ipe dizdim hayallerimi. Üstünde ustalıkla yürürken, tüm hayallerimi parçaladı bir katil gibi.
Kalbim, hayallerim, umutlarım ipin üzerinde ritim tutturan melodik adımlar eşliğinde paramparçalar çukuruna tıkıldı.
Peki.. Sonra ne mi oldu?
Karanlığa gömülüp, onun kızı oldum. Böbürlenemem bununla, ama kendimi saklayamam da.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."