Belki de yorulmuştum. Beklemekten, hayal kurmaktan, umut etmekten, sevmekten... Düşüncelerimi hiç bir zaman itiraf edemedim. İçimi kimseye bu kadar açmadım kimseye bu kadar içimi dökmedim. Sonra kendim de döküldüm ve geri toplayamadım. Paramparça oldum. Neden hala umutlarımı yitirmedim? Çevrem kalabalık ama ama neden bir tek sen? Neden hala canım acıyor? Her şey daha farklı olabilirdi. Beni birazcık sevebilseydin. Ama şimdi... Ne hayal ettiklerim, ne umut ettiklerim, ne de kafamda defalarca canlandırdığım o konuşmalar gerçekleşecek . İşte benim çaresizliğim bu kadardı. Sessiz ve sensiz. Benim çaresizliğim "belki"lerdi. "Keşke"lerdi. Benim çaresizliğim "Hoşçakal, Kendine iyi bak" kadar ağırdı...