Korkak adımlarla odanın içine doğru ilerledim. Yerde birikmiş sigara izmaritleri, kırılmış sandalyeler ve bariz belli olan toz yumakları.. Korku filmlerindeki evleri andıran bu odada ne işi olduğunu hala anlamış değildim. "İyi bak etrafına" Tok sesi karanlık odada yankılanırken yüzünü bana çevirdi. Ardından önünde durduğu camdan uzaklaşıp bana yaklaşmaya başladı. Ay ışığı kırık pencereden içeriye dolarken kusursuz yüzünü artık daha net görebiliyordum. "Bu gerçek benim!" Aramızda bir adım mesafe kala tam önümde durdu ve omuzlarımdan tutup beni sarsmaya başladı. Onu anlayamıyordum. Bana değer verdiğini söyleyip canımı yakması anlamsızdı. "Yapma! Bu sen değilsin. Herkes seni böyle kabul ettiği için böyle olmayı seçiyorsun. Değişebilirsin" Gözlerinde artık sadece hüzün görüyordum. "Yanılıyorsun. Ben buyum. Ben sadece karanlık olabilirim. En kötüsü de ne biliyormusun? Nerde olduğumu, neden yaşadığımı bile bilmiyorum. Ben karanlığım. KAYIP KARANLIK"All Rights Reserved