İSKOÇYALİ
  • LETTURE 131,917
  • Voti 7,801
  • Parti 15
  • LETTURE 131,917
  • Voti 7,801
  • Parti 15
Completa, pubblicata il ott 20, 2015
İskoçya... Klanları, klan savaşları, eşsiz doğası ve yakışıklı, güçlü İskoç savaşçıları.
      Ewan Mclean da bunlardan biriydi. ama bir farkla çok yaralıydı, çok öfkeliydi.İntikam için yemin etmişti ve Tanrı biliyor ya hiçbir şey onu bu yoldan döndüremezdi. Babasının ve onca insanın intikamını alacaktı. zeki, nazik ve yumuşak Claire acaba onun içindeki yaraları iyileştirebilecek miydi?
      Klanının güçlenmesi adına cellatla evlenmek için yola çıkmış ama yolu bir vahşi tarafından kesilmişti Claire'in. güçlü ve yakışıklı bir vahşi... Acaba cellatla evlenmek mi daha iyiydi yoksa bu vahşini İskoçyalının peşinden gitmek mi?
      Ewan yıllar önce ettiği yeminle sınanacaktı, Claire ailesi ve geleceğiyle... sahi gelecek bize ne getirecekti?
Tutti i diritti riservati
Iscriviti per aggiungere İSKOÇYALİ alla tua libreria e ricevere aggiornamenti
oppure
#627fantastik
Linee guida sui contenuti
Potrebbe anche piacerti
PÂYİDAR  di yagmurunhikayeleri
52 parti In corso
Gökalp mahallesinde sonsuz aşkın ateşiyle kavrulan iki ayrı ruh... Almina, geçmişi acılarla dolu küçük bir kadındı. Bir gün ansızın yaşadığı şehir olan Ankara'dan ayrılıp İstanbul'a taşınmış ve yıllar evvel kaybettiği babasının anılarının hâlâ sokaklarında dolandığı Gökalp'e ayaklarını basmıştı. Gökalp mahallesine taşındıktan sonra hayatının seyri değişecek olan Almina güzelliğiyle mahallede adeta nefesleri kesmişti. Tıpkı ilk görüşte Bertan'ın da nefesini kestiği gibi... Bertan, Gökalp mahallesinin gıptayla bakılan adamlarından biriydi. İyi bir mesleği vardı, herkes tarafından sevilir, beğenilir ve övülürdü. Dipsiz bir kuyuyu andıran kara gözleriyle baktığı kişiyi alev alev yakardı, hırslı ve ihtiraslıydı. Ona arkasından "Belalı" derlerdi. Her şeyi tamamdı lakin tek bir şey dışında... Aşk. Ve bir gün ansızın onu da bulacaktı. Almina ve Bertan'ın yolları Gökalp'in sokaklarında kesiştiğinde, aşklarının sınırları bulundukları yeri çoktan aşmıştı. İnsanlar bu kez Bertan'a değil, Bertan'ın sevdiği kadına karşı duyduğu aşka gıptayla bakar olmuştu. Almina ilk defa bir adam tarafından sevilmenin heyecanını, Bertan ise ilk defa bir kadın tarafından sevilmenin büyüsünü yaşıyordu. Sonsuz olacağına hiç şüphe duymadan, yana yana sevmişlerdi birbirlerini. Ama sandıkları gibi aşkları, gerçekten pâyidar kalabilecek miydi? Almina ve Bertan karşılarına çıkan fırtınalarla başa çıkabilecek miydiler? Ya da her şeyde olduğu gibi bu güzel duyguların da mı bir sonu vardı? Sevmenin ve sevilmenin, doğrunun ve yanlışın, yalanın, dürüstlüğün, aşk için nelerden vazgeçilebileceğinin anlatıldığı limonlu şeker tadında bir aşk romanı!
MÂHPARE di msaslann
37 parti Completa
"Çok mu seviyorsun?" diye sordu Arslan dayanamayarak. Ahsen ise usulca salladı kafasını. "Tamam, gel o zaman." Elini bırakıp Ahsenin korkuyla yere bıraktığı bisiklete yöneldi. Bisikleti kaldırdığında aklından geçenden emin olamadı. Bu bisiklet ikisini de kaldırır mıydı bilemiyordu. Fakat denemeden bilemezdi. "Arslan abi?" diye sordu küçük kız şaşkınlıkla. Arslan yakışıklı yüzüyle Ahsene baktıktan sonra önündeki kısma vurdu iki kere. "Bisiklet bisiklet demiyor muydun? Atla hadi!" Arslan Ahsenin kıpırdamadan durduğu yerde kendisine bakarken ki yüz ifadesine gülmeden edemedi. Ardından hemen konuştu. "Hadi mâhpare..." tehdit edercesine devam etti. "Beklemem bak!" Yeşil gözleri hemen açıldıktan sonra vakit kaybetmeden daha doğrusu Arslan abisi fikrini değiştirmeden hareketlendi küçük kız. Arslanın da yardımı ile oturdu önüne. "Mahpare mi?" dedi tam olarak telaffuz bile edemezken. "Hoşuna gitmedi mi?" diye sordu Arslan henüz hareket etmeden. Buna karşılık kafasını salladı hızla Ahsen. "Ne demek ki?" "Ay parçası..." dedi gözleri küçük kızın yeşillerine birkaç saniye takılırken. Ardından hemen toparladı kendisini. "Şimdi?" dedi sorunun cevabını yeniden almak ister gibi. "Şimdi hoşuna gitti mi?" Kocaman gülümsedi Ahsen. Saçlarından yayılan kokunun farkında olmadan bir kez daha salladı kafasını. "Hı hı.." ardından o da yeşillerini kahveleriyle buluşturdu. "Çok güzel." © Tüm Hakları Saklıdır kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerlerde kullanılamaz. Mâhpare adıyla yazılmış wattpad üzerindeki ilk hikayedir.
Potrebbe anche piacerti
Slide 1 of 10
PÂYİDAR  cover
YARIM KALANLAR cover
MÂHPARE cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
Esmer |İtalyan Adamlar Serisi 1| cover
DAVETSİZ GELEN AŞK / TAMAMLANDI cover
Geceyi Yaran Kadın •FSM | Yenileniyor  cover
Bir Erik Meselesi cover
Bu Nasıl Dadı (Tamamlandı) cover
Algon cover

PÂYİDAR

52 parti In corso

Gökalp mahallesinde sonsuz aşkın ateşiyle kavrulan iki ayrı ruh... Almina, geçmişi acılarla dolu küçük bir kadındı. Bir gün ansızın yaşadığı şehir olan Ankara'dan ayrılıp İstanbul'a taşınmış ve yıllar evvel kaybettiği babasının anılarının hâlâ sokaklarında dolandığı Gökalp'e ayaklarını basmıştı. Gökalp mahallesine taşındıktan sonra hayatının seyri değişecek olan Almina güzelliğiyle mahallede adeta nefesleri kesmişti. Tıpkı ilk görüşte Bertan'ın da nefesini kestiği gibi... Bertan, Gökalp mahallesinin gıptayla bakılan adamlarından biriydi. İyi bir mesleği vardı, herkes tarafından sevilir, beğenilir ve övülürdü. Dipsiz bir kuyuyu andıran kara gözleriyle baktığı kişiyi alev alev yakardı, hırslı ve ihtiraslıydı. Ona arkasından "Belalı" derlerdi. Her şeyi tamamdı lakin tek bir şey dışında... Aşk. Ve bir gün ansızın onu da bulacaktı. Almina ve Bertan'ın yolları Gökalp'in sokaklarında kesiştiğinde, aşklarının sınırları bulundukları yeri çoktan aşmıştı. İnsanlar bu kez Bertan'a değil, Bertan'ın sevdiği kadına karşı duyduğu aşka gıptayla bakar olmuştu. Almina ilk defa bir adam tarafından sevilmenin heyecanını, Bertan ise ilk defa bir kadın tarafından sevilmenin büyüsünü yaşıyordu. Sonsuz olacağına hiç şüphe duymadan, yana yana sevmişlerdi birbirlerini. Ama sandıkları gibi aşkları, gerçekten pâyidar kalabilecek miydi? Almina ve Bertan karşılarına çıkan fırtınalarla başa çıkabilecek miydiler? Ya da her şeyde olduğu gibi bu güzel duyguların da mı bir sonu vardı? Sevmenin ve sevilmenin, doğrunun ve yanlışın, yalanın, dürüstlüğün, aşk için nelerden vazgeçilebileceğinin anlatıldığı limonlu şeker tadında bir aşk romanı!