Kırağı ve Ateş, yan karakterlerin hikayesi.
Onun hayatıma girişi, ezbere bildiğim her şeyin büyük bir depremle kocaman bir enkaza dönüşmesi gibiydi. Her şey yıkılmış, moloz yığınları beni ezmiş ve toz bulutları ciğerlerimi sararak bana işkence etmişti. Fakat ben, Selin Andaç, her şeye rağmen, ellerimi çizen paslı çivilere, üzerime durmadan devrilen tonlarca ağırlığa rağmen iyileştirilmesinin imkansız olduğu bütün bu yaralarla enkazın en tepesinde dikiliyordum.
Hiçbir şey beni ezememiş, dibe mahkum edememişti. Ayak bileklerime dolanan milyonlarca el vardı geçtiğim yolda beni dibe çeken, direndim, savaştım ve kazandım. Fakat zaferi göğüslediğim bütün bu savaşlara rağmen kara alaşımın içinde doğan, ruhunun en ufak zerresine kadar ona bulanan bir adam tek bir kelimesiyle beni hiç olmadığım kadar dibe gönderebiliyordu. Sonra ben tekrar savaşıyor yeni ve çok daha derin yaralarla eskisinden daha hırslı bir şekilde tırmanıyordum zafere giden o sarp yolları. Her dibe vuruşumda tekrar ve tekrar...
Tekrar dibe, olduğumdan daha derine batacağımı bildiğim halde savaşıyordum. Her şeyin çok daha kötüye gideceğini bilmeme rağmen yanında kalmak için her şeyi yapıyordum. Ben onun tek bir sözcüğüne daha sığınabilmek için kendimden vazgeçiyordum.
Ve sonunda tekrar dibe vuruyordum. Ait olduğum yere dönmemin bazen tek bir bakış bile sürdüğü oluyordu.
Ama vazgeçmiyordum.
Biliyordum, üzerinde sadece birkaç saniye kalabildiğim o zirveden daha yukarısı yoktu benim için.
Biliyordum, ruhuna ulaşmak için açtığım bütün kapılar, yıktığım bütün duvarlar ve vazgeçtiğim bütün değerlerime rağmen biliyordum.
Benim ruhuna ulaşmaya çalıştığım bu adamın bir ruhu yoktu, artık.
| Yetişkin okular için uygundur,
cinsellik ve argo içerir! |
Terk ettiği nişanlısının mahallesine üç yıl bir ay on dokuz gün sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak? Her şey bıraktığı gibi mi?
•
"Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-"
"Yoksa?"
"Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak.
"Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu.
"Neden?" diye sordum acıyla.
"İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!"