İkinci bir PROMETE efsanesi gerçekleşiyor yeryüzünde.Göklerden ışığı çalıp saçlarına yansıtan genç bir kız, acımasız karga tarafından her yeni bir güne kalbi yerinden söküp atılmış olarak başlıyordu. Promete, daima çile çeken ve her türlü eziyete katlanabilenlerin timsali olarak hafızamıza kazınırdı.Peki ya Promete'ye zulmedenler kimdi, asıl amaçları neydi ? " Şu an yanımdasın, biliyorum.Ellerimi uzatsam yetişebilecek gibiyim..." dedim,dokunsam yok olacağından emin olduğum basit bir siluete.Fakat bunu bildiğim halde devam ettim sözlerime. " Promete dediğini işitir gibiyim.Sen, bu gece yüzümü çepeçevre sarmalamış ateşi anımsatan saçlarımı boynumun arkasına iteceksin.Ve sonra fısıldayacaksın.'Promete' diyeceksin.Promete,Tanrıdan ışığını çalıp saçlarına serpiştiren hırsız,diyeceksin..." " Sonra, ben uyanacağım ve sen yok olacaksın.Nesin sen ? Kalbimi her gece yerinden söken kargayı öldüren,beni acılarımın içinden çekip,bu işkeden kurtaran Herkül mü ? Cesur yürekli kahramanım rolünü mü üstlendin bu efsanede ? " ** " Beni kahramanın,kurtarıcın Herkül olarak tanı,saç tutamlarının arasında cayır cayır yanan ateşi gizleyen,Promete'm.Fakat, bu rüyadan uyandırıldığın zaman kalbini her gece yerinden söküp atıp, işkence çekmen için görevlendirilen bir karga olduğumu anlayacağın vakit, işte o zaman çölün orta yerinde küçük bir su birikintisi görüp bunu göl zannetmiş kadar hayal kırıklığına uğrayacaksın ve o an benden binlerce kez nefret edeceksin. "derken gözlerimi birbirine güçlükle bastırmıştım,sanki tüm acılarımı eritip, yok edebilecekmişim gibi. " Tesadüflerle kesişen yollar, ortaya çıkardığı kusurlarla beraber, bir çoğumuzun ruhunu paramparça etmeye yetebilir."All Rights Reserved
1 part