Günlükleri bulduğu o gün yaşamı ne kadar değişivermişti Süleyman'ın. Çocuklar gibi sevinivermişti de, sonra aklı başına gelince neler olabileceğini hiç düşünmemişti bile...
Zaman:Bir kış günü ikindi ayazı.
Mekan: Dışarıdan yıkık dökük gibi görünen , içerden ise meraklısına hiç çıkılmayacak bir kitapçı dükkanı.
Kitaplar arasında dolaşırken , eline geçirdiği kitabı çoktan karıştırmaya başlamıştı bile.
Bu yarıyıl tatili; Önce bayram diye, sonra da kar tatili diye bir aya uzayıvermişti.Uzun tatil ve bu kışta kıyamette kalmanın etkisiyle, sıkıntı başlamıştı. Hele o eve kapanıp kalmak yok muydu?
Yakaza hali miydi yoksa sınıfta mıydı ? Belki de mistik bir inanış edasında trans halimi mi yaşıyordu?
* * *
Öğretmen; Güneş'e dersini niçin çalışmadığı konusunda sert bir dille uyarınca...
-İyi de ben arkadaşlarım gibi hiç başarılı olmayacak mıyım? diye ağlamaya başladı.
Üzüntü içinde kalan öğretmen ve Güneş arasında uzun bir sessizlik ... Neden sonra,
Bu konuda ne yapabiliriz düşüncesi çöl sıcağı yakıcılığıyla zihinlere hakim oldu.
Güneş'in gözlerinde süzülen iki damla yaş; Başarılı olmanın yollarını öğret bana öğretmenim, der gibiydi .
Bu saçları lüle lüle omuzlarına dökülen, adını yüzüne aksettiren güzel ve narin çocuğa; şefkatle sokulup "Başarının kolay yolu çalışmaktır" deyiveriyordu Süleyman.
-Ben de bunu biliyorum, ama nasıl?
Tabi ki bir program olmalı. Çünkü gideceği limanı bilmeyen bir gemiye hiçbir rüzgar yararlı olmaz.
Önce kararlaştırmalıyız sevgili arkadaşım.
Planlı olmalıyız.
Nereye, nasıl gideceğimizi bilmeliyiz.Yerinde ve zamanında yapılması gerekeni yapmak...
Başına balyoz inmişçesine yerinden fırlayıveriyordu.
İçindeki ses:
-Verimli bir plan, başarının haritası gibidir Süleyman ...Önce kendin hissetmelisin ki, sonra Güneş'i
-" Elinde ki yüzükle birlikte benim altıma yatamazsın küçük hanım..."
Sağ elimde değerini yitirmiş yüzüğümü çıkarıp bar tezgahına koydum . Akına son vedamı içimden yaparken Savaş çoktan dudaklarıma gömülmüştü ...
๑๑๑๑
♡♡♡♡
+18