Bir bitişin başlangıcındayım. Güzel olan herşeyinse kayboluşundayım. Etrafım kanaması dinmeyen acılarla dolu. Canımın yanması o kadar berbat ki, dünyanın en keskin, en korkunç, en çaresiz, en yarım ve en kahrolası duyguları sanki. Kalbimde büyüdüğünü, güzelleştiğini ve ilk kez bütün gerçekçiliğiyle gittiğini görüyorum. Bunu görmemek için bir şansım olsaydı, inan milyonlarca hayal kurmak yerine kalbimin en ağır yerinde zincirlerin inancıma vurulmasına boyun eğmektense, vahşi yaşamdan koparılıp köle hayatına mahkum edilen bir filin cinneti olmak isterdim. Sesinin ruhuma işleyen alevleri güçlendirmesi yerine bir çakıl taşı olup, bir mezarı süslemek isterdim. Saçlarının her telinden çığlıklarımın en dibine kadar uzanan bir uçurumda yaşamaktansa, cehennemin en dibinde yok olmak isterdim. Sensizlikle tamamen aynı olan felaketlerde verdiğim savaşın en ağır kayıplarını yaşayacağıma; Her şeyi silip süpüren, yok eden bir çığ olmak isterdim.
Annesini doğumunda kaybetmiş Gökdeniz Çevik hem intersex bir birey olmanın zorluğuyla hem de babası tarafından şiddet görerek büyümüş bir çocuktur.
Peki ya babası bir gün kumar borçları yüzünden Gökdeniz'i yeraltının en büyük mafyalarından biri olan Boran Kandemir'e borçları karşılığı satarsa...
"Buradan kaçışın yok sen benimsin.."
...