Bazen bir parça sevgi arar insanoğlu.Tüm dünyayı harcar bir parça sevgi için.Fakat bulamaz bazıları o aradığını,tüm dünyayı harcasa bile.Bazıları da vardır ki tam ümidini kesmişken her şeyi yapıp bir parça sevgi bulamamışken sevgi onu bulur,gelir yanına oturur...
Gözlerinizi kapatın.Daha sonra ıssız bir adada uyandığınızı düşünün.Etrafınızda kimse yok,bir tek siz varsınız ve doğanın sesini dinleyebileceğiniz kadar bir sessizlik.Sonra biraz kendinize geliyorsunuz.''Ben neredeyim?'',''Benim burada ne işim var?'' gibi sorular sormaya başlıyorsunuz kendi kendinize.Biraz sonra korkmaya başlıyorsunuz,içinize bir ürperti geliyor ve geleceğinizden şüphe etmeye başlıyorsunuz.Aradan birkaç saat geçiyor ve siz kendinizle yüzleşmeye başlıyorsunuz.Tam ümidinizi kaybederken,yardım isterken tüm sesinizi heba etmişken,bir ses duyuyorsunuz.Bu ses bir insan sesi.Daha sonra sesin geldiği yere doğru koşuyorsunuz ve karşınıza sizin gibi adada mahsur kalmış bir insan çıkıyor.Nasıl bir duygu hissedersiniz?
alâ aktaş, çok uzun zamandır ünlü müzisyen alaz çevik'in dmlerini kendi yaşantısı ile doldurmuştu. alâ, zaten görmez diyerek her şeyi anlatırken alaz konuk olduğu bir programda ilk defa dmlerini okurken gözüne alâ'nın yazdığı mesajlar çarpar. sonrasında ise zaman, ikisini de hortum gibi sertçe içine çekecekti.
3.1.25'
#1 instagram 11.1.25'
#1 whatsapp 6.2.25'