Fırtına Seni Çağırınca, Sezon V
İleride, bankta yalnız başına bir çocuk oturuyordu. Sarı, kısa ve fırça gibi dik saçları vardı. Delen derin mavi gözleri vardı. Kırmızı dudakları bulunduğumuz yerden bile görünecek kadar kırmızı ve yanakları da al aldı. Üstü-başı düzgün, kravatı sıkı ve düzgün bağlıydı. Ayakkabıları siyah renk ama klasik görünümlü olup, şu yumuşak tabanlı spor ayakkabılardandı.
Çok sakin bir şekilde, kollarını bankın arkasına atmış gayet rahat oturuyor ve bize onunla aramızdan yer yer koşarak, yer yer arkadaş grupları halinde geçenlerin arasından ama son derece sakin bir şekilde bakıyordu.
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.