Bir nefes veriş...
Oysa ki o genç kız bir nefesiyle neler anlatıyordu. Yorgunluk,bitkinlik,umutsuzluk...Her şey o nefesin içindeydi.
Yorulmuştu artık genç kız. Hayat onu şimdikten yormuştu.Ruhunu yaşlanmış ve yorgun hissediyordu. Sanki ruhu küçük bir zindana atılmıştı,nefes alamıyordu.Aslında şu yaşlarında ruhunun tohumu filizlenmesi gerekirken sanki ölü gibiydi. Gülemiyordu artık.Sevemiyor,güvenemiyordu kimseye...
Yaşadıkları ona ağır geliyordu,kimsesiz oluşu artık ona acı veriyordu.
Her geçen gün daha da yoruluyordu genç kız,merdiven basamaklarından ağır ağır çıkan ve her basamağında daha da yorulan yaşlılar gibi...
''Hiçbir gerçek canımı bu kadar yakmamıştı''
''Canım yanıyordu,işte bu yüzden etrafımda mutlu olan insanlardan hep nefret etmiştim. Benim canım yanarken başkalarının mutlu olması hiç adil değildi...''
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.