~Benim için yazması aylarca sizler içinse vote vermesi birkaç saniye sürüyor...Lütfen emeğe saygı~
Etrafı kolaçan edip nöbetçi öğretmen olmadığına emin olduğumda güzel şılap eden bir kapak yapıp "Nah!" diye bağırdım."Geometri ödevi namustur haa! Küpümüzün namısı kirlenmiştir, temizlemek gerektir, hemen prizmalarla evlendirilmesi gerekir töre böyle diyır!"
Hayalimiz bir ezik kız kardeş, bir havalı abi diye sınırlandığında aslında daha fazlası olduğunu anlarız.Daha fazlası lise öğrencisi, ayıcık hastası, boşuna gözlük masrafı yapan bir adet Beyza ve okulun parmakla gösterilen Rüzgar Kayhan'ıdır.Fazla macera yaşamak göz mü çıkartır yoksa eski sevgili ve okulun havalısı Gökçe'yi mi? Her şeyin çözümü nedir? Eh...Genelde taş gibi bir kuzen.Genelde göz devirip, milleti tipten tipe sokmaya çalışan Gülse...Sadece bu dört kişilik kadro ile nasıl olaylar yaşanabilir ki diyorsanız cevabınızı almak sadece kitabımı okumanızdan geçiyor. ♥♡♥
●Heyecanla Okuyacağınız Kitap Güncelleniyor...
En Son Güncellenen Bölüm:~Sadece Köydeki Tavuğa Mı Kışt Denir?~●
Gerçek ailem kurgusu!!!
Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar.
Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak?
Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi.
🤍
"Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi?
"Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı.
"Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!"
🤍
"Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım."
"Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı?
"Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim."
"Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?"
"Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."