Kalktı. Altında yatan cesetlerden habersizdi. Artık bu adaya dayanamıyordu. Kafasının içinde sesler, uğultular vardı. Kontrolünü kaybetmişti. Karanlıkta sessizce ilerledi. İşte onu o zaman gördü. Hayatında ilk defa bu kadar korkmuştu. Bu kadın şeytani değildi. Şeytanın ta kendisiydi. Tökezledi. Kadın onu fark etti. Küçük kız kaçmaya çalıştı ama bedenini kontrol edemiyordu. Karanlığın ortasında durmuş, karşısındaki kadına bakıyordu. Kafasının içindeki sesler şiddetlendi. Toprağı kazmaya başladı. Elleri kanıyor, dizleri parçalanıyordu ama duramıyordu. Sonunda durdu. Onu bulmuştu. Ölen kadın ona soğuk bir ifadeyle bakıyordu. Kafasını çevirdi. Çevirmeseydi kadının ona gülümsediğini görecekti. Yerde duran bıçağı aldı. Tek bir hamlede parmağını kesti. Artık kontrolü tamamen şeytandaydı. Kanın keskin kokusunu alıyordu. Bu hoşuna gitmişti. Bıçağı yavaş hareketlerle vücudunda gezdirdi. Boğazını kesti. Soğuk kanın boynundan aktığını hissetti. Artık o da onlardan biriydi. Ada onu da almıştı...