Hayatının geri kalanının nasıl geçeceğini hesaplamaya çalışan , kapalı kapılar ardından hayata karışan,acılarla dolu geçmişinin geçmemişliğini hala üzerinde hisseden 24 yaşında bir genç kız..
Kocaman kıvırcık saçlarının çilli yüzüne döküldüğünü,süt gibi beyaz teninin acıları kadar koyulaştığını gören Uzel ,uzun zamandır aynaya bakmadığını farketti...
Hayran olduğu kişiliğin geriye bıraktığı acı dolu gerçekler..
Ve ona bırakılan tek bir kağıt...
Görünmez kişiliğinin altında yatan hikayesiydi MİRZA AKAL...
HINCAL İSMİYLE YAYINLANAN İLK HİKAYEDİR..
"Bir daha yüksek sesle konuşma yok tamam mı?" Sesinde yumuşak bir tını vardı. Normalde ona göre olmayan bir sesti. Yutkunmamak için zor tutum kendimi.
"Niye ki?" Demeden edemedim. Merak ediyordum benim ondaki yerim neresiydi?
"Sesinin kısılmasını istemiyorum Akça." Şuan başka bir durumda olsak anında 'yaa' diye demeden edemezdim ama şuan gülümsemedim. Kızgındım ya ben ona.
"Niye?" Dedim tekrardan. Sinirlenmesini bekledim ama sakince soruma cevap verdi.
"Senin sesini duymam gerekiyor."
"Niye?" Sabır diler gibi başını iki yana salladı. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp gamzelerini göstererek gülümsedi.
"Sesin bana huzur veriyor."