Acılar birbirine karışmış, tuhaf bir sarmal oluşturmuş, belli. O deli gibi değil, sadece kafasındaki uçurumun başında kendini saatlerce asılı bırakır. Kırmızıyı kana, griyi bulutlara, yeşili bana yakıştıramaz. Zamana ayak uydurabilir ve hatta zamanı kendine iyilik olsun diye başkalarının leyhine çevirir. O ruhani ölümlere ebediyet vermiş. Bense kısa süreli acılara ölüm demişim. O başına buyruk değil, bense zihnime değil vücuduma ihanet etmişim. İkimize aşık bir huy ve ikimize zulmü hatırlatan o sevimsiz renkler.