'' Hayat yeryüzünden ibaretse ben gökyüzü olmayı tercih ederim. '' İngiltere’nin Bribu kentinde yaşayan 21 yaşındaki Bethany Dfielny’ın temel ihtiyaçlarından birisi gökyüzünü gece vakti izlemektir. En yakın arkadaşları bulutlar ve yıldızlar olan Bethany, yetişkin bir kadın olmanın basamaklarını tırmanırken hayatı tek bir günde tepe taklak olur, ne kendisi çözebilir bu karmaşıklığı ne de bulutlar. Ancak üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, bu kırılma noktası geri alınamaz. Geriye ne eski Bethany kalmıştır, ne de onun eski hayatı. ''Geceyi seviyorum. Karanlık olmasaydı, yıldızları asla göremezdim." -Stephenie Meyer Dünyanın bir diğer ucunda yaşayan Darren Campbell ise hayatını kurtaracak olan Bethany’in varlığından bile haberdar değildir. Ortak olan tek noktaları ise gecedir. Sonsuzluk içerisinde sonu bulunan gece. "Gökyüzü biraz daha karanlıklaştı, mavi üstüne mavi, her saniye biraz daha mavi ve daha derin, çok daha derin gölgeleri gecenin..." -Haruki Murakami Şimdiyse yazar sizi Bethany’in zihnine davet ediyor. Karanlık koridorlarda kaybolabilir, altın bezeli yollardan geçebilirsiniz. Ancak yapmanız gereken tek bir şey var; Kendinizi geceye bırakmak. Çünkü bu yapabileceğiniz tek şey. Ve buradan çıkış yok.