Aşk üç harf , tek kelime ama milyonlarca hayâl. Tek yürek ama onunda sevgisini omuzuna yüklenmiş insan. Aşk bencildir ,kendini düşünür karşısındakini değil. Aşkın ömrü vardır . "Seni seviyorum" la başlar , "hadi eywallah" la bitiverir. Ne olduğuna uğrarsın . Elinde koca hiçle kalmışsındır, kışın ortasında soğukta. Karın altında üstünde hiçbir şey yokken. Kibritçi küçük kızın aradığı mucizeyi ararsın o soğukta, kibritle ısınmaya calışırsın ama üşümüşsündür bir kere. Isınasın yoktur. Aşk ... Kalpte başlayıp dilde bitendir.. Aşk bir anda çıkıverir karşına, sudan çıkmış balığa dönüverirsin. Kimisi karıştırır aşkı sevda sanar. Oysa sevdanın biçilmis bir ömrü yoktur.. Sevda ömürdür ömür sürer. Aşk hevestir heves geçer..
Bu kitapla bambaşka bir töre hikayesi okuyacaksınız. Bol kahkahalı kimi zaman gözyaşları içinde kimi zaman da öfkeleneceksiniz. Ama bir karakter var ki o sizden biri. Onu seveceğinize emimim.
Ezman okumak için gittiği ve orada kalıp çalışmaya başladığı İngiltere'den Mardine yaz tatiline gittiğinde berdel kararıyla Asmin ile evlenmek zorunda kalır.
Ne Ezman bu zamana kadar izleyip okuduğumuz bir ağa ne de Asmin boynu bükük bir berdel gelinidir. Ezman başta bu evliliği kabullenmek istemez ve Londra'ya kaçma planları yapar. Sizce bunu başarabilecek mi?
Her ikisi de bu kadar alışagelmişin dışında bir karaktere sahipken, evlilikleri ayakta kalabilecek mi?
Ezman Ağa'nın ve Asmin'in berdel hikayesini okumaya, okurken hem gülüp hem ağlamaya var mısınız?