Günler geçiyor. Kırılan kalpler günden-güne çoğalıyor. Her gün yeni bir hikaye, yeni bir roman yazılıyor, diziler, filmler çekiliyor kalp kırmak üzerine. Ve bizler bunları izledikce , okudukca ordakı baş kahramanlara üzülüyoruz, yeri geliyor göz yaşımızı bile tutamıyoruz. Bazen onların haline acıyoruz, bazense kendimizi onların yerinde düşünüp yine onlara acıyoruz. Ama unutduğumuz bir şey var. Hani biz o kahramanlara acıyoruz ya ondansa kendi hayatimiza baksak biz daha acınacak haldeyiz halbuki. Nedense kalbi kırılanlar hep öyleleri olur ya. Bizler bazılarımız kabullenmesede hayal dünyamızda yaşıyoruz, bu yüzden her şeyi hayal ediyoruz. Ama gerçeklerle hayal arasında dağlar kadar fark var. Çünki gerçekler çok acımasız. Hayal dünyamızda hoşumuza gitmedikde bazı şeyler değiştiriyoruz , ama gerçekde bu mümkünmü. Tabii ki ,"değil". Bu yüzden kocaman hayal kırıklığı yaşıyoruz ve kalbimiz kırılıyor. Sonra "ne oluyor?"diye sorarsanızsa, sonrası "paramparça" oluyor...
~ABİMİN ARKADAŞI KURGUSUDUR~
05**: Shawty, sen bambaşka bir mevzusun
Siz: Şarkı sözü müydü bu?
05**: İstediğin şarkı sözü olsun
05**: Gülüşü güzeldi kokainden exten ve en afilli seksten
05**: Bana seni hatırlatıyor
Siz: Orijinali "sesi güzeldi.." ile başlamıyor muydu
05**: Üzgünüm, her şeyi sana uyarlamaktan orjinallerini unutuyorum