O gece çok farklı hissediyordu. gözleri yuvalarından çıkacak gibiydi, kalbi o kadar hızlı atıyordu ki sanki göğüs kafesinden fırlayacaktı ilk önce soğuk bir su içti yaprak. sonrada yatağına uzanıverdi. düşünceler sarmıştı etrafını nasıl olurda bu kadar çok şeyi bir anda düşünebilirdi ? fazla mı karamsardı ne ? yaprak diğerleri gibi değildi bir anda hisleri değişebiliyordu midesinde ki kelebeklerin yerini bir anda öfkeyle doldurabiliyordu hislerini tercüman edecek birini arıyordu ama kendisi bile hislerine güvenemiyordu nasıl olabilirdi bu ? bir insan bir anda nasıl bu kadar değişebilirdi? aşk hayatı bir insan nasıl bu kadar şanssız olabilir sorusunun cevabıydı belki de herkesin bir çocukluk aşkı vardır. onunda gönlü çocukluğundan beri birlikte olduğu adama kaymıştı ama o kişi hep onu arkadaşı olarak görmüştü başkalarından bahsetmişti yaprak ise hep ona yardımcı olmuştu hep yanındaydı Eralp bunun farkında bile değildi ama... yaprağın Eralp'e beslediği duygular inanılmazdı bir insan bu kadar sevilebilir ve bir insan sevdiğini bu kadar belli etmeyebilir yaprak Eralp'i her gördüğünde midesinde kelebekler uçuşur sonrada o kelebekler nefrete dönüşürdü. Eralp'e duyduğu hisler anlatılabilecek gibi değildi. beyni onu arkadaşı olarak görmesine zorlarken kalbi tam ters fikirdeydi duygularını hep bastırdı yaprak kırıldı kızdı ama hiçbir zaman belli etmedi bunu. kimseye yansıtmadı anlatmadı çünkü Eralp'ten başka bir arkadaşı yoktu arkadaş edinmekte istemiyordu Eralp'i iyi tanıyordu en sevdiği yemek en sevdiği tatlı neden nefret ettiği neyi beğenmediği kendinden daha çok Eralp'i tanıyordu. Birden bire kapısı çaldı elinde bir pastayla giriverdi Eralp odaya - İyi ki doğdun yaprak.. evet bugün yaprağın doğum günüydü kafasında ki düşüncelerden doğum günün bile unutmuştu...Tous Droits Réservés