Gaye, gözlerini bu nankör diyara açtığından beri kara bulutlarından kurtulamamıştı. Onu mutlu eden şeyler sadece 4 kişiden ibaretti. Bileğinde sonsuzluk dövmesi, boynunda kelebek kolyesi asla düşmezdi. O, basit bir hayat yaşasa da herkese fark çakardı. Şanssızlıklarına şemsiye çıkarır geri püskürtürdü. Sınırsız gülme kotası vardı, oldukça umutsuz olmasına rağmen aslında iyi bir yaşamı. Ta ki yeni bir güne gözlerini açtığında, karşısına iki yeni 'deniz at' ları çıkar. Biri uzun biri kısa, biri soğuk biri samimi. İki birbirinden farklı prens, ikisi de birbirinden ihtişamlı. Siz, iki süte birden âşık olur musunuz? Biri çikolata diğeri, bitter çikolata...
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.