Çocukluğum bir gece vakti çıktı koynumdan.
Umutlarım, o masum gözyaşlarımda boğuldu.
Bu yeni benliğim ise, kanlar içinde doğdu.
kesit:
Yavaşça ayağa kalkıp ılık nefesini tenimde hissetmemi sağladı. Bir anlık gözlerimi kapattım. Kokusu ve sıcaklığı o kadar huzur vericiydi ki, neden bilmiyorum ama bu soğuk görünen adam, fazlasıyla huzurlu hissetmemi sağlıyordu. Bu kötü bir şey değil dimi?. Gözlerimi açıp onun derin ormanlarına daldım. Yeşil yaprakları, kahverengi gövdesiyle yıkılmaz bir ağaç gibi önümdeydi. Kudretli
''İpler benim elimde küçük yılan, bunu bilsen iyi olur.'' Dedi. gözleri bir an olsun gözlerimden ayrılmazken inatla çekmedim gözlerimi. Yüz hatları her zamanki gibi sertti. sözleri içimdeki ölü cesede bir kağıt kesiği daha atarken gülümsedim.
''Ama biliyor musun? Dağhan, ben o iplere bağlı kukla değilim.'' Her sözüm bir ok gibi onun kulaklarını hedef alırken, kaşları bir an şaşkınlıktan yukarı doğru kalktı. Daha sonra kendini toparlayıp kaşlarını çattı. Öfke rüzgarlarını hissediyordum.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."