Çocukluğum bir gece vakti çıktı koynumdan. Umutlarım, o masum gözyaşlarımda boğuldu. Bu yeni benliğim ise, kanlar içinde doğdu. kesit: Yavaşça ayağa kalkıp ılık nefesini tenimde hissetmemi sağladı. Bir anlık gözlerimi kapattım. Kokusu ve sıcaklığı o kadar huzur vericiydi ki, neden bilmiyorum ama bu soğuk görünen adam, fazlasıyla huzurlu hissetmemi sağlıyordu. Bu kötü bir şey değil dimi?. Gözlerimi açıp onun derin ormanlarına daldım. Yeşil yaprakları, kahverengi gövdesiyle yıkılmaz bir ağaç gibi önümdeydi. Kudretli ''İpler benim elimde küçük yılan, bunu bilsen iyi olur.'' Dedi. gözleri bir an olsun gözlerimden ayrılmazken inatla çekmedim gözlerimi. Yüz hatları her zamanki gibi sertti. sözleri içimdeki ölü cesede bir kağıt kesiği daha atarken gülümsedim. ''Ama biliyor musun? Dağhan, ben o iplere bağlı kukla değilim.'' Her sözüm bir ok gibi onun kulaklarını hedef alırken, kaşları bir an şaşkınlıktan yukarı doğru kalktı. Daha sonra kendini toparlayıp kaşlarını çattı. Öfke rüzgarlarını hissediyordum.