Kayra aynı şeyleri bir kez daha yaşamak istemediğinden emindi. Denemişti. Âşık olmuş, sevmiş ve terk edilmişti. Şimdi oğluyla beraber hayatını düzene sokmaya çalışıyordu. Bir daha duygularına yenik düşmeyecek, aşkın adını dahi ağzına almayacaktı. Kayra o kadar cesur olmadığından emindi. Peki, tüm bu düşüncelere kapılmasını sağlayan kadın ne olacaktı? Oğlumun bakıcısı, diyordu kendine. Daha fazlası değil. Önüne koyduğu her bir engeli sağlamlaştırıp uzak durmak yapacağı en doğru işti. Kendisine aynı şeyleri söyleyip durdu. Aşk, delilikti. Aşk, acıtırdı. Aşk, güvenilmezdi. Gökçe'nin düşünceleriyse bambaşkaydı. Karşısındaki adamın kalbinin içini görmüş ve o kalbi kendisi için istediğinden emin olmuştu. Ne yaş farkı umurundaydı ne de bu harika adamın oğlu için bu evin içine girmiş olması. Canının yanabileceğini biliyordu ama kim en çok istediği şeyleri acısız elde edebilmişti? Deneyecekti. Korkuyordu ama karnının orta yerinde onu iki büklüm yapan o yoğun duygu korkusuna ağır basıyordu.
1 part