Aşkın Esiri (Esaret Serisi/3)
  • Reads 16,154
  • Votes 89
  • Parts 1
  • Reads 16,154
  • Votes 89
  • Parts 1
Ongoing, First published Nov 16, 2015
Mature
Kayra aynı şeyleri bir kez daha yaşamak istemediğinden emindi. Denemişti. Âşık olmuş, sevmiş ve terk edilmişti. Şimdi oğluyla beraber hayatını düzene sokmaya çalışıyordu. Bir daha duygularına yenik düşmeyecek, aşkın adını dahi ağzına almayacaktı. Kayra o kadar cesur olmadığından emindi. Peki, tüm bu düşüncelere kapılmasını sağlayan kadın ne olacaktı? Oğlumun bakıcısı, diyordu kendine. Daha fazlası değil. 
Önüne koyduğu her bir engeli sağlamlaştırıp uzak durmak yapacağı en doğru işti.
Kendisine aynı şeyleri söyleyip durdu. 

Aşk, delilikti. Aşk, acıtırdı. Aşk, güvenilmezdi. 

Gökçe'nin düşünceleriyse bambaşkaydı. Karşısındaki adamın kalbinin içini görmüş ve o kalbi kendisi için istediğinden emin olmuştu. Ne yaş farkı umurundaydı ne de bu harika adamın oğlu için bu evin içine girmiş olması. Canının yanabileceğini biliyordu ama kim en çok istediği şeyleri acısız elde edebilmişti? Deneyecekti. Korkuyordu ama karnının orta yerinde onu iki büklüm yapan o yoğun duygu korkusuna ağır basıyordu.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Aşkın Esiri (Esaret Serisi/3) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
31 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
Zorba'nın Özel Asistan'ı  cover
Kara Gül  cover
Lavin cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
Fındık Tarlası cover
Kocamın Patronu cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover

GECENİN İZİ

31 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....