"Bu romanı geceleri saat üç buçukta uyanıp yazdım. Evet, düzenli olarak üç buçukta, herkes uykusunun en tatlı yerindeyken... Kahramanlarıma bu yüzden üç buçuk harfliler adını verdim. Bazı geceler ensemde bir esinti hissettim, ayak bileklerimde de... Arkadan biri tişörtümü çekiyor gibi de oldu. Tuhaflığı yalnızca ben değil Baykuş da fark etti, kedim. Gözleri benim göremediklerime sabitlendi. Anladım ki romandaki karakterler son noktayı koyana dek bizimleydi. Siz okurken de benzer şeyler olabilir, korkmayın, farklı bir boyutta yeni bir deneyim kazanmanın tadına varın. Ben öyle yaptım."