#1'in Spiritüel
"Ya ben de sana hediye hazırlamıştım ve sana verecektim ama evde unutmuşum."
Deli dolu Beyza, yerini mahcup bir çocuğa bıraktığında, Fatih, anlık olarak gülümsedi ama Beyza farkedemedi. O sırada terliğiyle, yerdeki taşla oynuyordu çünkü. Kafasında dönen tilkiler bile onu tek bırakmıştı. Şimdi ne yapacaktı?
"Bana niye hediye verecektin?"
"O kız hediye verdiğinde, erkek kabul etmişti kızı. Sen de beni kabul edersin diye düşünmüştüm. Onlar gibi birlikte olur, mutlu olurduk."
"Evlenecek miyiz bir de onlar gibi?" Fatih de artık kendisini konuşmaya kaptırmıştı. Gerçi o anlamsız bulduğu için, kaptırmıştı. Dalga geçmek için uygun zamanı ayarlamaya çalışıyordu.
"Evet, evleniriz. Olmaz mı?"
Fatih, daha fazla bu küçük kızla vakit geçirmek istemiyordu. Dalga geçercesine "Hı hı, tabi." dedi sadece ve arkasını dönüp yürümeye başladı.
Şaşkın şaşkın Fatih'in arkasından bir süre bakan Beyza'nın aklına, nihayet nereye gittiğini sormak gelmişti. "Nereye gidiyorsun?" Var gücüyle bağırdığında Fatih, yüzünü buruşturarak Beyza'ya döndü. Bu kıza tüm mahalle nasıl dayanıyordu?
Bir iki saniye sessizce bakıştıktan sonra, nihayet Fatih'in aklına güzel bir cevap geldi. Yüzünü hafif yana çevirip, sinsice sırıttıktan sonra havalı olduğunu düşündüğü bir şekilde Beyza'ya döndü.
"Nikah dairesinden gün almaya! Çıkmaz ayın son çarşambası senin için de uygun mu?"
***
Delidolu Beyza'yla çakma cool Fatih'in hikayesi bu. On dört yıl önce başladı ve hala devam etmekte. Katılır mısınız bu bol kahkahalı romantik komediye?
***
İslami Yaşantılar Serisinin 3. öyküsü olup, ilk kitap olan Ema Şekerindeki Fatih karakterinin öyküsüdür. İlk kitabı okuma zorunluluğu yoktur.
Hikaye YouTube Cihan Bozacı kanalında sesli olarak mevcuttur.
MAVİ AY, "Bir şansınız daha var. Vazgeçme, bu sefer pes etme. Onun senin için savaştığı gibi sen de onun için savaş." der gibi bana göz kırpıyordu sanki. Oysaki benim gücüm kalmamıştı. Ne olacaktı şimdi? Bitmiş miydi her her şey, beraber izleme hayalini kurduğumuz 'Mavi Ay' da mı bitmişti? İzlemiştik aslında ama hayal ettiğimiz gibi değil. O gökyüzündekini bense karşımdaki en güzel ayı izlemiştim.
"Son izlediğim , hep özleyeceğim. Bekle, bir gün geri geleceğim." Diye haykırdım gökyüzüne.
Bu şekilde bitmemeli, bu şekilde bitmeyi hak etmiyor diye, diye beni onunla karşılaştıran yere gelmiştim. Artık eskisi gibi kaçan değil, kovalayan olacaktım.