Boş gözlerle bakarken, bana yaptığı açıklama tekrar zihnimde yankılandı. "Sen aslında o gün öldün!" Gecenin serin havası ve üzerimde sabitlenmiş soğuk bakışlar ürpermeme neden oldu. "Ve gördüklerin sadece zamanın yansımaları..." diye devam etti. Ama işte yine de buradaydım. Nefes alıyordum ve kalbimin her çırpınışını hissedebiliyordum. Beni küstahça izlerken gökyüzünü işaret etti başıyla; "Şu yıldızların da var olduğunu sanıyorsun değil mi? Ama aslında onlar da çoktan sönmüş olan güneşlerin yansımaları, tıpkı senin gibi." Son günlerde yaşadığım tüm olayların açıklaması bu muydu yani? Bana masal anlatmasından sıkılmıştım artık. Sadece cevapları istiyordum. "Peki, bu durumdan kurtulmamın bir yolu yok mu?" İlk defa yüzünde bir gülümseme gördüm. Gülümsemesi bile korkutucuydu. "Evet... Sadece yeniden ölmen gerekiyor."