Vampirin yüzyıllardır unutulmuşluğunu ve insanların artık onu yok saymasının büyük hüznü içinde yanlızlığın en koyu karanlığında en parlak sabaha uyandığının farkındaydı; artık onun en büyük hedefi ve davasız acımasızca kan emerek değildi varoluşu ve kendini insanlara ispat etme mücadelesi idi, bu işe nerden başlayacağına karar vermişti, insanlar artık vampir hikayelerini inamıyorlardır eski masalların eski bir hayal kahramanı olarak bakıyorlardı, vampir ormanın derinliklerinde tahta kulübecikte son kahvesini ve sigarasını içtikten sonra yola çıkmaya karar verdi, hayalindekinden farklı olark siyah paltosunu, elinde tahta valizi alarak yola düşmüştü güneşin ilk ışıklarıyla yolda ilerlerken ,kafasında bu işe nereden başlayacagının nasıl yapacağı hayalerinde şekilenmekteydi.ilk durağı eskimiş ve birçok hüzünü ve mutluluğun başlangıcı olan tren garına varmış.tı, parise bir bilet aldı,tren bit buçuk saat sonra kalkıcaktı hava güneşli olmasına rağmen buz gibiydi.son siğarasını yaktı vr tren gara siren sesiyle girmişti. Biletine baktı yerini bulmak için 13. kompatumandı ,kendi yerine doğru yürümeye başladı komapartımana girdinde hayatını tamamen değiştirecek ve insanları büyük bir şaşkınlığa uğratacak olayların sebebi olacak küçük bir kız çocuğuyla tanışacağının farkında bile değildi. Vampir trende sıkılarak kızla konuşmaya başladı. Kızın adının Kardelen olduğunu öğrenir ve kızla konuşmaya devam eder. Vampir kızın saçları olmadığını fark edince merakla kıza sorar "Sen hastamısın" der. Kız başını eğerek "Evet ben kan kanseriyim"der. Vampir küçük kızdan özür diledi ve küçük kız gülmeye başladı.
Vampir:Neden gülüyorsun
Kız:Ben artık alıştım özür dilemene gerek yok
Vampir kızla tanıştığı için çok mutlu olduğunu belirtir.Sonra acaba küçük kıza vampir olduğunu ve ona gerekt
BU KURGUDA BOLCA VAMPİR BULUNMAKTADIR!!
Bilincim yavaş yavaş açılırken beraberindr korkunç bir baş ağrısıda getirmişti. Göz kapaklarımı zorlukla kaldırarak etrafa baktım, hava henüz aydınlanmamıştı. Göz ucuyla saate baktığım da beşe gelmek izere olduğunu fark ettim. Hiç uyumamıştım ama uykum baş ağrım yüzünden sonuna kadar açılmıştı. Ayrıca üzerimde hâlâ elbisem vardı.
Kısık bir iniltiyle bacaklarımı yataktan sarkıttım ve çıplak ayaklarımın soğuk fayansa değmesine izin vererek alt kata indim, mutfakta birkaç şey atıştırdım ve ağrı kesici içerek tekrar odama döndüm.
Ardımdan kapıyı kapattım ve yatağıma adımladım, fakat duyduğum hırıltılı nefes sesleri beni duraksattı.
"Kim var orada?" Diye fısıldadım, hâlâ kapıya yakın olduğum için elim ışık düğmesini aramaya başladı, duvarda elimi sürtmeye devam ederken bulamadığım için içimden küfürler ediyordum.
Elim aniden sert bir şeye değdiğinde irkildim ve arkamı döndüm...
Duyuru!!
Arkadaşlar kitapta 25. Ve 26. Bölümlerin yeri karışık ve düzeltemiyorum, ona göre bakarsınız bölüme.